14 Mayıs 2016 Cumartesi

Afiyet Olsun :)

Merhaba arkadaşlar.Daha önceki bloglarımda sizlere nasıl lüfer tutulacağının iki örneğinden bahsetmiştim. Lüferimizi yakaladığımıza göre, balığımızı pişirme ve yeme kısmına geçebiliriz. Lüferin o leziz tadını alabilmemiz için balığımızın taze olması gerekmektedir. Ancak; balığı biz yakaladığımıza göre bayat olma ihtimali sıfırdır J Tuttuğumuz lüferi pişirme saatine kadar buzdolabında ve tuzlu suya batırılmıs poşetler içinde beklemeliyiz. Bu işlem balığın daha taze ve diri kalmasını sağlar. Pişirme saati yaklaştığında, balığımızı dolaptan çıkarır ve temizleme işlemine başlarız. Balığı özenli bir şekilde temizledikten sonra hiçbir yerinde kan kalmayacak şekilde yıkarız. Eğer kan kalırsa balığın lezzetini bozar.Lüferi ister ızgarada ister fırında buğulama şeklinde pişirebiliriz. Ancak; lüfer, hamsi ve zargana ile beslenmesinden dolayı yağlı ve fosfor bakımından zengin bir balıktır. Bu da ızgara opsiyonunu ön plana çıkarmaktadır.  Temizlediğimiz lüferi yaktığımız mangalın üzerine koymadan önce içine bir adet defne yaprağı koyuyor ve  yanlarına ister paralel ister diklemesine çizikler atıyoruz. Defne yaprağı, balığın içindeki deniz kokusunu almada en etkili yollardan biridir. Ayrıca attığımız çizikler ateşin balığın her bir tarafına eşit oranda dağılmasına ve balığın içinin de pişmesine yardımcı olur.  Diğer önemli bir husus ise ateşin çok harlı olmamasıdır. Eğer ki ateş çok harlı ise balığımızın dışı pişecek ancak içi  çiğ kalacaktır. Ateşimizin seviyesini ayarladıktan sonra ızgaranın telinin hafifçe yağlıyoruz ve balığımızı ızgaranın üzerine yerleştiriyoruz. Bu esnada balığımızı hafif bir şekilde tuzluyoruz. Lüferin çok fazla ateş üzerinde kalmaması gerekmektedir. Eğer ki çok pişerse yağını ve lezzetini kaybedecektir. Ortalama 10-15 dk arası pişen lüfer dikkatli bir şekilde ızgaranın üzerinden alınır ve tabağa konur. Yanında roka , kırmızı soğan ve aslan sütü ile birlikte servis edilir. Afiyet olsun..
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder