Merhaba arkadaşlar.Daha önceki bloglarımda sizlere nasıl lüfer
tutulacağının iki örneğinden bahsetmiştim. Lüferimizi yakaladığımıza göre, balığımızı
pişirme ve yeme kısmına geçebiliriz. Lüferin o leziz tadını alabilmemiz için
balığımızın taze olması gerekmektedir. Ancak; balığı biz yakaladığımıza göre bayat
olma ihtimali sıfırdır J Tuttuğumuz lüferi pişirme saatine kadar buzdolabında ve
tuzlu suya batırılmıs poşetler içinde beklemeliyiz. Bu işlem balığın daha taze
ve diri kalmasını sağlar. Pişirme saati yaklaştığında, balığımızı dolaptan
çıkarır ve temizleme işlemine başlarız. Balığı özenli bir şekilde temizledikten
sonra hiçbir yerinde kan kalmayacak şekilde yıkarız. Eğer kan kalırsa balığın
lezzetini bozar.Lüferi ister ızgarada ister fırında buğulama şeklinde
pişirebiliriz. Ancak; lüfer, hamsi ve zargana ile beslenmesinden dolayı yağlı
ve fosfor bakımından zengin bir balıktır. Bu da ızgara opsiyonunu ön plana
çıkarmaktadır. Temizlediğimiz lüferi
yaktığımız mangalın üzerine koymadan önce içine bir adet defne yaprağı koyuyor
ve yanlarına ister paralel ister diklemesine
çizikler atıyoruz. Defne yaprağı, balığın içindeki deniz kokusunu almada en
etkili yollardan biridir. Ayrıca attığımız çizikler ateşin balığın her bir
tarafına eşit oranda dağılmasına ve balığın içinin de pişmesine yardımcı olur. Diğer önemli bir husus ise ateşin çok harlı
olmamasıdır. Eğer ki ateş çok harlı ise balığımızın dışı pişecek ancak içi çiğ kalacaktır. Ateşimizin seviyesini
ayarladıktan sonra ızgaranın telinin hafifçe yağlıyoruz ve balığımızı ızgaranın
üzerine yerleştiriyoruz. Bu esnada balığımızı hafif bir şekilde tuzluyoruz.
Lüferin çok fazla ateş üzerinde kalmaması gerekmektedir. Eğer ki çok pişerse
yağını ve lezzetini kaybedecektir. Ortalama 10-15 dk arası pişen lüfer dikkatli
bir şekilde ızgaranın üzerinden alınır ve tabağa konur. Yanında roka , kırmızı
soğan ve aslan sütü ile birlikte servis edilir. Afiyet olsun..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder